O manzarayla karşılaşmak çok ağır geldi.
Sedef’i sağlık ekipleri sedyede
hareketsiz yatarken taşıyorlardı. Dumandan her yeri kapkara olmuştu. Bakmaya doyamadığı güzel yüzünün yarısı
görünüyordu ve oda simsiyahtı. Kolunun biri sedyeden aşağı sarkıyordu ve
parmağındaki evlilik yüzüğü düşmek üzereydi. İlk başta parmağına tam olurken
son zamanlardaki kilo verişinden sonra çok gevşemişti. Eşini biricik prensesini
böyle görmek yüreğine ağırdı, çok acıydı….
Koştu hemen önce düşen yüzüğü yakaladı sonra baktı Sedef’in ay parçası
yüzüne…
Az önce yaşadığı şoku atlatamadan bir şok daha yaşadı.
"Aman Allah’ım" diyerek kapattı yüzünü. Yere çömelip ağladı.. ağladı.. bu nasıl bir imtihandı,
çok ağırdı nasıl çekilir…
Sedef’i, dünya güzeli karısı yangında yüzünün yarısını kaybetmişti…
Bunu sedef’e nasıl söyleyecekti. Sedef
bu kadar acıdan sonra nasıl kaldırırdı bunu.
Oturduğu yerden kalkamadı.
Komşular sakinleştirmeye
çalışsada onlar ev için ağladığını zannediyor ve
“ Cana geleceğine mala gelsin
boşverin” diyorlardı..
Ne malı gelen cana gelmişti. Sedef’in düzelmeye dair
umudu artık tamamen sönecekti. Bunları düşündüğü
için “ Acaba “ dedi birden “Acaba ben şuan sevgimden mi şüphe ediyorum. Onun yüzü
güzel diye mi evlendim de şimdi bunu bu kadar büyütüyorum. Dert ediyorum. Ama..
ama hayır sevgimde eksik yok ben onun kalbini sevdim… Dünya güzelim..”
Yüzünün yarısı yansa bile ne kadar güzel ve masum diye geçirdi içinden. Kendini
toparlayıp Sedef’e yardım etme vaktiydi şuan. Yapılacak tek şey her şey
normalmiş gibi davranmak ve karısının güneşten güzel gülüşünü dudaklarına
oturtmaktı.
Ambulansın arkasından hastaneye gitti. Sedef’e ön müdahale yapıldıktan
sonra ameliyata alma kararı veren doktorlar ameliyattan önce bir açıklama
yapmak istediler.
Yavaşça yanaşıp elini omzuna koyarak “ Eşinizin durumu ağır..
duman çok etkilemiş, ciğerleri oksijensiz kalmış, nefes alamayınca beyine de
oksijen gitmemiş ayrıca yüzünde de ciddi yanıklar var elimizden geleni
yapacağız ama her şeye hazır olun lütfen zor bir ameliyat olacak dualarınızla
eşinize yardım edin… Sabredin… Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.”
Ölmeden ölüm haberini verir gibi nasıl bir açıklamaydı bu. Zaten zor ayakta
duruyordu bir de her şeye hazır olun da ne demekti. Dalga mı geçiyordu bu adam
nasıl hazır olacakmış insan eşinin canının yarısını kaybetmeye. Nasıl sabredermiş.
SAÇMAAA!!
Ameliyat başlayalı saatler olmasına rağmen hala ne içeriden bir ses vardı ne
de giren çıkan vardı durumu öğrenebileceği. Zaman her zaman nasılda hızlı
geçerdi şimdi neden duruyordu. Zaman da sevmiyordu onu. Her şey aleyhinde
ilerliyor boğulma noktasına getiriyordu insanı.
Bir yandan koridorda bir yukarı bir aşağı yürüyor bir yandan da dili
döndüğünce yalvarıyordu. “ Onu canımı benden alma.. Bize bir şans daha ver. Her
şey senin elinde onu alma…”
Aradan 5 saat geçmişti ve bir hemşire dışarı çıktı. Kapıda hemşire görünür
görünmez yanına koştu. “İçeride durum nasıl karım nasıl ameliyat başarılı mı
neden kimse bana haber vermiyor kafayı yedim burada bana bir açıklama yapın
Sedef’im nasıl??”
Hemşire gözlerini aşağı devirip
“Biliyorum endişelisiniz ama size şuan bilgi veremem. Birazdan doktor bey
dışarı çıkıp sizinle konuşacaktır. İyi günler.” deyip koridordan sanki kaçar
gibi uzaklaştı.
“Neyi biliyorsun ki sen neyi biliyorsun söylesene neyden haberin var ?
ciğerim yanıyor benim burada çim parçalanıyor. Ne var yani karın iyi o her
zaman ki gibi güzel güzel gülecek, her şey eskiye dönecek desen. Ne var bana
iyi haber versen.. ah Sedef’im seni çok özledim…”
Sözler ağzından çıkarken adeta gözlerinden akan yaşlarla yarışıyordu. Ama yaşlar
sözlerden daha hızlıydı. Boğazında sözleri düğümleyip olanca hızıyla akıyordu
gözlerinden…
Yarım saat daha böyle kâh ağlayıp kâh dua ederek volta atarken geçti. Bu sefer
kapıda doktor belirdi. Ameliyattan önceki gibi yavaşça yanına gelerek başladı
söze.
“Ameliyat boyunca Sedef hanımın durumu iyiydi. Ciğerlere gitmeyen oksijen
beyni de etkilemişti ama sanırım bu sorunu ortadan kaldırdık. Şu anda sağlık
durumu iyi bir gün kendisini uyutup sonra yavaş yavaş ilaçlarla uyandıracağız. Biliyorsunuz
bir de yüzündeki yanık var… Hastanemizdeki en iyi plastik cerrah ameliyatta
gereken müdahalede bulundu.
İz kaldı mı diyeceksiniz? Maalesef evet yüzündeki
yanık ileri derece bir yanıktı. İz kaldı ama estetik ameliyatlarla onunda
üstesinden gelinir. Size söylemem gereken şey şu ki; eşiniz yüzünü gördüğünde
şoka girme ihtimali var. Zaten son zamanlarda depresyon yaşadığını da göz önüne
alırsak bu şokun yaşanması kaçınılmaz. Sizin bu durumda yapmanız gereken şey
ona kendini iyi hissettirmek kendisinin hala çok değerli olduğuna onu
inandırmak. ALLAH yardımcınız olsun. Birazdan ameliyattan çıkaracaklar yanına
girmenize henüz izin veremem ama birkaç saat sonra duruma göre girebilirsiniz.
Geçmiş
olsun..”
4 Değerli Düşünce:
Tik tik takipteyim begeniyle hem de
Cok sevgiler cnm
tesekkür ederim canım iyi okumalar kocaman öpücükler :)
allam ya ne hayatlar var.
:)
halimize şükredelim deeppm :)
Yorum Gönder
Yorum Yapmak ister misin..?