....
“Serhat seni çok özledim.”
“Ben de seni özledim canımıniçi.”
“Sana sarılmak istiyorum bu gece benimle kalır mısın?”
“Kalırım tabii ki ama kocan?”
“O artık gelmez. Gelse de onu ilgilendirmez.”
“Tamam o zaman bu gece benimsin Sedefim”
“Senin olmak...İstiyorum.”
“Benimsin artık işte.”
“Öyle değil Serhat. Beni anne yapar mısın?”
“Neyy. Nasıl yani?”
“Anladın işte bu gece beni anne yap.”
“Bundan emin misin? Sonra pişman olma.”
“Eminim evet senin olmak istiyorum.”
“Canımsın sen her şeyimsin tamam bu gece anne olacaksın benim de karım…”
&
“Serhat..”
“Hııı…”
“Uyan hadi.”
“Tamam saat kaç?”
“Bilmiyorum ama baya olmuş hadi kalk.”
“Kalkacam tamam azcık daha yatmak istiyorum.”
“Serhat.”
“Hııııı noldu Sedef’im.”
“Biz hata mı yaptık.”
“Neden böyle düşünüyorsun?”
“Bilmem ki bir anda hiç hayal etmediğim bir noktaya geldik.”
“Ama sen bunu istediğini söylemiştin.”
“Evet anne olmayı çok istiyorum ama dün olanlardan sonra ne bileyim her şey çok hızlı oldu şaşkınım. Çocuğumun olmayacağını öğrendim, kocamla boşanıyoruz tam her şey bitti derken sen geldin kendimi sana bıraktım ve şuan ne olacağına dair hiç bir fikrim yok.”
“Ne olacağı ortada birtanem sen, ben ve olacak çocuğumuz mutlu olacağız.”
“Herkes bana kötü gözle bakacak çevremde kim varsa kaybedeceğim. Nuray anneme ne diyeceğimi bilmiyorum. Yüzüm yok çok utanıyorum.”
“Ondan çekinmene gerek yok.”
“Neden?”
“İşte şey yani gün görmüş kadın anlayışlı olacaktır. Hem kocan senden ayrılmak istedi sen suçlu değilsin.”
“Off of neden mutsuzum bilmiyorum. Peki şimdi sence ben hamile miyim?”
“Bilmem bekleyip görecez hayatım.”
“ Ne kadar beklememiz gerekiyor?”
“Bilmiyorum Sedefim bir kaç hafta geçsin doktora gideriz.”
“Tamam canım. Hadi ben çay koymaya gidiyorum sende kalk artık kahvaltı yapalım.”
“Tamam prenses karım.”
Serhat’ın bana karım demesi çok garip geliyor ama ben ona bunu sundum resmen. Onun olmak istediğimi söyledim beni karın yap dedim. Ah ahh böyle olmak zorunda mıydı evliliğim hayatım bitti. Şimdi Serhat’ın çocuğuna anne olacağım. Allah’ım daha neler yaşayacağım acaba?
&
“Nuray anne.”
“Efendim kızım.”
“Sana bir şey anlatacağım.”
“Anlat güzel kızım noldu?”
“Ben bir hata yaptım.”
“Ne yaptın?”
“O geri döndü. Serhat geri geldi.”
“Aaa gerçekten mi ne diye gelmiş?”
“Benden özür dilemek için gelmiş anne.”
“Sen ne yaptın kabul ettin mi özrünü.”
“Ah anne ahh keşke sadece özrünü kabul etmiş olsam.”
“Ne demek kızım bu şimdi?”
“Utanıyorum anne çok utanıyorum.”
“Kızım deli deli konuşma aklıma kötü şeyler geliyor. Anlat hadi neyden bahsediyorsan.”
&
“Aman Allahım kızım sen ne yaptııınnn? Ne olacak şimdi?”
“Anne utanıyorum.”
“Utanmalısın zaten bu kadar ahmakça nasıl davrandınız.”
“Anne sen bana destek olsan.”
“Destek falan olamam böyle bir hatayı nasıl yaparsınız. O Serhatında alacağı olsun.”
“Onun bu kez suçu yok ben istedim beni anne yap dedim ısrar ettim.”
“Sus Sedef bana onu savunma. Çabuk ara gelsin buraya.”
“Olmaz anne sen ne diye konuşacaksın ki hem sanane der geçer aldırmaz.”
“Diyemez efendim öyle bir şey.”
“Nuray anne yapma arayamam.”
“Sen aramazsan ben ararım… ALO SERHAT HEMEN BURAYA GELİYORSUN!”
Nasıl yaa Nuray annem nasıl olursa Serhatı arayabilir hem onu nerden tanıyor ki ne alakaları olabilir ki offf anlayamıyorum Allahım al canımııı !!
&
“Bana bakın siz nasıl böyle bir hata yapabilirsiniz. Sedef daha dün kocan sana demedi mi düşün aklın başına gelsin diye sen nasıl bir gün içinde kendini başka erkeğin kollarına atabilirsin.? Serhat ya sen ya sen benim akılsız yeğenim ben sana bunu mu yap dedim.”
“Bi dakka bi dakka yeğenim mi? Ne yeğeni yaa ne diyorsun sen ? Sen ona ne dedin de bunu yaptık diye kızıyorsun? Kimsin sen bana anne dedirttin kimsin söyleeee !”
" Şuan konumuz bu değil Sedef bana hesap verin çabuk."
" Ne demek konumuz bu değil, sana neden hesap verecekmişiz ki sen kimsin de karşına bizi aldın böyle bağırabiliyorsun? Büyüğümsün diye saygıda kusur etmedim ama sen de bana böyle davranamazsın. Serhat sen de bir şey söylesene yaa ne orda sus pus oturuyorsun! "
" Şey. Sedef gel otur tamam sakin ol."
" Bak yaa bana yine sakin ol demeye başladınız sinir oluyorum bana sakin ol demeyin esas siz açıklayın kimsiniz benden ne istiyorsunuz?"
" Eeeeeh yeter be senelerce bu günü bekledim ben şimdi karşıma geçip bana çemkirmeni izleyemem bana bak Sedef hanım keseceksin sesini beni dinleyeceksin, bundan sonra ben ne dersem o olacak. Artık arkanda sırtını yaslayacak ne bir kocan var ne de baban. Tek başınasın ve acizsin. Dinle beni senin bu mahalleye gelmeni sağlayan da babana arabayla çarpıp ölmesine neden olanda Serhat'ı sana yönlendiren de ve daha bir çok yaşadığın şeye sebep olanda bendim. Sen varya bu dünyaya suçlu geldin senden nefret ediyorum. Sana anne gibi yanaştım çünkü intikamımın bir parçasıydın. Kinim, öfkem sana değil babana ve annene ! Annenin hastalıktan acılar içinde öldüğünü duyduğumda Dünyadaki en mutlu kişi ben oldum. Babanın yerde yatan bedeninden akan kanlar benim intikam ateşimi besledi. Annen ve baban yaptıkları hatanın bedelini acı ve mutsuzluk içinde ölerek ödedi sıra sende küçük hanım. Sen onlardan daha rezilsin ! Namusunu iki günde sattın. Sana sadık olan kocanı hep hor gördün gittin kendini benim beş para etmez yeğenime teslim ettin. anla artık her şey benim planımdı. Aslında planımda bu kadar büyük çaplı olaylar yoktu ben sadece annenin ve babanın acı çekmesini istedim. Annen babanı benden çalarken senide bu ateşe attığını düşünmeliydi. Tabii o zamanlar sen yoktun dünyada ve onlar iki aşıktı. Gözleri pembe gören, sözleri şarkı gibi iki insandı. Beddualarım hiç bitmedi mutlu olmamaları için elimden geleni yaptım. Baban beni değilde anneni seçtiği gün yaptı hatayı ve benim içimdeki bu ateşi yaktı. Şimdi sende yanacaksın. Babanın ölümünden sonra senin başına gelen yangın olayı tamamen kaderin bana sunduğu bir fırsattı. Her şeyiniz yanmış ve sokakta kalmıştınız. Kocanı arayıp kiralık evim olduğunu söyledim ve uygun fiyatı da ekleyince bana hayır diyemedi. Sonrada sana anne sıcaklığıyla yaklaştım ve sevdiğim adamın kızının bana anne demesini sağladım. Az da olsa onun parçasının bana anne demesiyle mutlu oldum ve sonra aklıma Serhat geldi. Senin yüzündeki yaradan dolayı kendini kapattığın o dönemde onu sana aşıkmış gibi gönderdim ve bağlanmanı sağladım. Bu sırada da aslında kocana sadık kalmanı söyleyerek bu günahın sorumluluğundan kurtuldum. akılsız yeğenim, oda bilmiyordu bu planları onu da harcadım sayılır ama fena mı delikanlı çocuk oda bazı ihtiyaçlarını giderdi seninle hahahaha..."
Nuray teyzenin söylediği her cümle beynime balyozla vurulma etkisi yaratıyordu. Yaptığım hatanın, düştüğüm tuzağın büyüklüğü karşısında eridim eridim... cümle kurmak şöyle kalsın ağzımdan tek bir harf bile çıkamadı. Şaşkınlık, aldatılmışlık, öfke, pişmanlık..
Odada yankılanan kahkaha bir süre sonra yerini sessizliğe bıraktı. Nuray da Serhat'ta Sedeften bir tepki bekliyordu ama Sedef donup kalmıştı duydukları karşısında. Sessizliği bozan Serhat oldu.
" Hala beni de harcadın öyle mi ? Neden bana en başında anlatmadın bunları nasıl bir pisliğe sebep olduğumu görüyor musun? Benim duygularımla da oynadın Sedef'in canını yakayım derken beni de arada yaktın."
" Salak evladım hep onların aileden harcayacak değilim ya bir tanede bizden olsun hahahaa.. Noldu şimdi böyle mi olduk, beni arayıp yaptıklarınızı ballandıra ballandıra anlatırken Sedef'e her dokunuşunda ne yaşadığını anlatırken aslan hala kaplan hala diyordun şimdi kızın yanında bana artistlenir mi oldun? Senelerdir bir baltaya sap olamadın boş gezenin boş kalfasısın iyi bir kız bulupta evlenemedin al işte sana fırsat doğdu baba olacaksın tabii becerebildiysen hahaaa."
"SUS ARTIK KADIN KES SESİNİ. SEN NE KADAR İĞRENÇ BİRİSİN. SANA ANNE DEDİĞİM HER ANIN PİŞMANLIĞINI YAŞIYORUM. OYSAKİ BEN SADECE KENDİ ANNEME ANNE DEMİŞTİM ODA SENDEN KAT BE KAT TEMİZ MELEK GİBİ BİRİYDİ RUHU ŞAD OLSUN. SEN ŞEYTANSIN. ALLAH BELANI VERSİN HAYATIMI MAHVETTİN YUVAMI YIKTIN BENİ GÜNAHA SOKTUN. BABAMA OLAN SEVGİN BU MU YANİ AŞK BU MU SEVDA BU MU? İNSAN SEVDİĞİNİN ACI ÇEKMESİNE DAYANABİLİR Mİ? SEN DAYANMAYI BIRAK ÜSTÜNE BİR DE TÜM AİLEMİN VE BENİM ACI ÇEKMEMİ SAĞLADIN. SEN MUTLU OLAMADIN BABAMLA DİYE BENİ DE, BABAMI DA, ANNEMİ DE, KOCAMI DA, KENDİ KOCANI VE YEĞENİNİ DE HARCADIN. NE İSTEDİN BE KADIN NE İSTEDİN BİZDEN? ŞİMDİ BEN HAMİLEYSEM SENİN GİBİ İĞRENÇ BİRİNİN İĞRENÇ YEĞENİNİN ÇOCUĞUNU TAŞIYOR OLACAĞIM KARNIMDA VE BU BENİM ÖLMEM İÇİN YETERLİ BİR SEBEP."
Sedef'in sesi öyle yükselmişti ki tüm mahalle duyabilirdi söylediklerini.
"Her şeyi sen yaptın ben senin önüne kocaman bir tabak meyve koydum ve sen de saldırdın. Benim suçum yok küçük hanım."
" Allah seni bildiği gibi yapsın. Benden uzak durun şeytanlar."
"Sedef'im yapma sakın deme böyle ben sensiz yapamam bak beni de harcadı halam benimde bir günahım yok."
" Kes sesini sende sünepe salak Serhat, halanın yanında kal ve sakın çevremde dolanma yemin ederim öldürürüm seni."
"Sedef... gitme benim de suçum yok..."
Sedef kapıyı çarpıp odadan öyle bir çıktı ki ne Serhat'ın peşinden gelecek cesareti vardı ne de Nuray ağzını açıp bir kelime edebildi.
&
Sedef artık hayatındaki en büyük pişmanlığın kollarına bırakmıştı kendini ve evine giden merdivenden bilinçsizce aşağı iniyordu. O gün ve o günü takip eden diğer günlerde evden çıkmadan yemek yemeden uyumadan sadece düşündü. Ne yapmalıydı. ya hamileysem diye düşünmekten ne yemek yemeye iştahı kalıyordu ne de uykusu geliyordu.
"Artık kocama da gidemem... Serhatta yok... Annem.. Babam.... Offf Allah'ım kimsesiz kaldım. Günahkarım, aldattım ve aldandım...Sen affet..."
Böyle geçen saatler yerini günlere ve oda haftalara bıraktı.. Sedef tedirgindi hamile olabileceği durumu onu çok rahatsız ediyordu ve bir sabah bulantıyla uyanması bu olasılığın gerçek olduğunu gösterdi. Hemen hastaneye koşup test yaptırdı ve zamanında duymayı hasretle beklediği ama şimdi ise duymamak için her şeyini verebileceği o cümleyi duydu.
"Tebrikler Sedef hanım hamilesiniz.. Bir bebeğiniz olacak...Tebrikler... Tebrikler... Tebrikler....."
Sedef'in kulaklarında yankılanan bu ses ardından uzun süreli bir sessizliğe ve karanlığa bıraktı kendini..
"Ayy yardım edin kadın bayıldı. Ahh bu habere kim sevinmez ki tabii bayılacak :) "
Hastane personelinin yardımıyla bir odaya taşınan Sedef gözlerini açığında kocası yanında duruyordu. Baygınlığı sırasında kayıtlardan kocasına ulaşılmış ve hastaneye gelmesi istenmişti. Kocasının durumdan haberdar olup olmadığını bilmiyordu ama onun yüzüne de bakamıyordu. Kocası ise her zamanki alçak gönüllülüğüyle Sedef'i koruyup kolluyor bir yerinin ağrıyıp ağrımadığını soruyordu. Hastanede geçen bir saat boyunca kocası onunla ilgilendi ve beraber arabaya bindiler.
" Sedef eğer gideceğin bir yer yoksa seni eve bırakacağım."
"Sen?"
" Nasıl yani ben?"
" Sen gelmeyecek misin?"
"Hayır beni o evden kovan sensin, otelde kalıyorum bende oraya gideceğim."
" Beni affetmezsin değil mi?"
" Sanmam ama zaten senin öyle bir çaban olacağını zannetmiyorum."
" Pişman olduğumu söylesem."
" Sedef uğrayacağın bir yer yok sanırım eve götürüyorum seni."
"Lütfen."
"Kapat şu konuyu."
" Kendimi öldürürüm."
Ani bir frenle arabayı durduran kocası hızla yüzünü Sedef'e çevirdi.
" Bak Sedef ben sana düşünmeni istedim kaç kere şans verdim ama sen bunu istemedin benim lanet bir koca olduğumu söyledin daha bir sürü hakaret yedim senden hem de hiç suçum yokken. Söylediklerin yenilir yutulur şeyler değildi ve unutamam bunları sen de biraz lafının arkasında ol."
" Ben kimsesiz kaldım ve dayanamıyorum."
"Sen seçtin bunu."
" Son bir şans ver bana yaşamam için sebep olsun."
" Bu kadar kolay mı bir evliliği bitirip sonra affet demek."
" Değil ama ben ne yaptığımın farkında değilmişim affet nolur anladım hatamı."
" Eve gidene kadar kapat gözlerini kafanı yasla dinlen biraz."
Yeniden arabayı çalıştırdı kocası ve radyoda gezinirken bir şarkıda durdu hafif bir sesle şarkıyı mırıldanmaya başladı.
" Sen başka dudaklarda ben başka nefeslerde
Anılar hüzünlü camlarda küskün kahrediyor
Bizede mi karlar yağdı bizede mi kasırgalar
Biz miyiz suskun iki korkak yalancı
Affedemem seni affedemem seni affedemem
Kimbilir dokunduğunda bana yanar tenim yanar
Yüreğim soğur gecem gündüze karışır nefretim "
Kırmızı ışıkta durunca Sedefin kapalı gözlerinden damlalar yanaklarına süzülürken kocası onu seyrediyordu. Son bir şans deyişi aklına geldi ve son kez denemeye karar verdi. Affedecekti.
"Sedef hadi kalk geldik eve yatağına geç dinlen biraz."
"Sen de gel nolur evimiz sensiz çok kötü."
" Hadi bakalım kalk artık, anahtarı ver ben evin kapısını açmaya gidiyorum sende gel peşimden."
"Peki."
&
"Affetmez tabiiki aptal Sedef onunkide gurur yani sende artık tek başına öl bu evde çürüsün bedenin kokuşsun hak ettin sen bunu."
"Ne mırıldanıyorsun Sedef hanım kendi kendine"
" Hiç kendime kızıyorum işte. Sağol yardımın için ve tekrar özür dilerim, boşanma konusunda zorluk çıkarmayacağım senden maddi olarakta bir şey istemeyeceğim. Allah senden razı olsun ne diyeyim.. Üzgünüm.."
" Kim boşanıyor hayırdır? Hem öyle kapının eşiğinde durup beklersen içeri giremem canım malum ikimiz birden sığmayız oraya. :) "
" Anlamadım."
" Gir içeri hatun karnım açıktı çay ve menemen istiyorum :) "
"Affettin mi beni :) "
" Bu son şansın canım."
"Tamam ohh bee sen var ya harika birisin."
" Affettim ama bazı şartlarım var. Bu evden taşınacağız ve sen ameliyat olacaksın yüzün için. Ayrıca bir işe gireceksin eski bakımlı ve mutlu Sedef olacaksın. Bana güvenip söylediklerimi önemseyeceksin."
" Her dediğine tamam bundan sonra evin reisi sensin haddimi bilip istediklerini yapacam söz. Yeter ki bırakma beni."
"Tamam o zaman hadi menemen timeee :) "
" Canımsın sennnnnn."
Kocasına kocaman sarılıp gerçekten mutlu olduğunu gösterdiğinde kocası da affetmekle iyi bir şey yaptığına karar verdi ve ona gülümseyerek karşılık verdi.
&
Yeniden bir hayat kurmak onlara iyi gelmişti. söyledikleri gibi başka eve hatta başka mahalleye taşınmışlardı. Sedef birleşmelerine çok mutluydu ama tedirgin olduğu hamilelik konusu vardı. Barıştıklarından beri kocası bunun hakkında bir şey söylememişti. acaba hastanede bir şey demediler mi diye düşünüyordu ama aklı almıyordu "Mutlaka demişlerdir" dedi içinden. " Ama o zaman neden bana hiç bir şey demiyor bana? off bunu anlamamın tek yolu var."
Hazırlanıp baygınlık geçirdiği hastaneye giden Sedef kendisiyle ilgilenen hemşireyi bulup ona gebeliğinin kocasına söylenip söylenmediğini sordu.
" Belki siz söylemek istersiniz diye düşündüm ve ben bir şey demedim Sedef hanım. bir aksilik yoktur umarım."
"Yoo hayır bir aksilik yok sağolun düşünceli davranışınız için, iyi günler."
Bunu ona nasıl anlatırım, her şey düzelmişken nasıl berbat ederim. aaaa ama belki bir şey demez sonuçta bu bebek masum ve bizimde bebeğimiz olmuyor. Belki kabul eder ve gerçek bir aile oluruz. Offf hayır saçmalama Sedef sen olsan kabul eder miydin? Etmezdim tabiiki ama peki şimdi ne yapacağım, bebeğin yaşamına son mu vereceğim. Hayır asla yapamam bunu, benim günahımı o canıyla ödememeli. Bir çıkış yolu Allah'ım nolur nolur nolur.
Eve gidene kadar düşündü ama bir yol bulamadı. sonra karar verdi hayatında ilk kez kocasına karşı dürüst olup yalana başvurmayacaktı. O bunu haketmişti gerçekleri bilmeye hakkı vardı.
Akşam oluyordu. (1.Bölüme dönüş) Saate baktı Sedef artık yapmalıydı.. Ne zamana kadar saklayacaktı bunu. Hem bu nasıl saklanırdı ki?
Nasıl olmuştu da bu hataya düşmüştü. Oysa ki ne kadar da dikkatliydi..
Düşünceler beynini kemirirken kapıda anahtar sesini duydu.
İrkildi.
Korktu.
Kalbi deli gibi atıyordu. Sanki yüreğinden atlılar dört nala koşuyordu kulaklarında hissetti kalp atışlarını.
Her zaman bu sesi duyunca aldırmazdı oysa ki çoğu zaman duymazdı da zaten. Ya mutfakta bir şeyler yapıyor olur ya da televizyonun karşısında uyuyakalmış olurdu. Son zamanlarda bu böyle olmasa da genelde böyle olmuştu.
Haklı olmak için sebepler aradı ama yaptıkları ve yaşadıkları her türlü onu hatalı çıkarıyordu.
Bir zamanlar kocasının da ona ilgisi yoktu ama. Evet evet insan eve geldiğinde karısını öpüp güzel gözlerine bakıp onu neşelendirmez mi?
Tüm gün evin başını bekliyordu yani o da insandı ilgi istiyordu. Hafta da bir gün olsun dışarıda yeselerdi yemeği olmaz mıydı?
Ya da neden eve bir demek çiçekle gelmiyordu. Yani geliyor da neden haftada bir kez geliyor iki, üç olsun çok olsun ne olmuş yani. Ölür mü akşamları televizyona bakıp saatlerce uyuklamak yerine beraber yürüyüşe çıksalar. Yemek yedikten sonra o da iki tabak kaldırsa sofradan sırf beraber bir şeyler yapmak adına.
Her şeyi çok mu abartıyordu acaba ?
Yoksa adam da mı haklıydı?
Aslında doğru zaten sabah çok uzaktaki işine vaktinde gidebilmek için 6.00 da kalkıyor. Tüm gün çalışıyor, bir de üstüne fırça yeyip oturuyordu. Çiçekle gelmeyen kocalarda var hem ne var haftada birse ne olmuş yani zaten vazoda ancak bir hafta duruyor. O solmadan diğerini getirmiş oluyor. Ara sıra hafta sonları kahvaltıda hazırlıyor. Evliliğin heyecanı kaçmasın diye iş yerinde mesaj bile atıyor. Yazdıklarıyla güldürüyordu.. Ve en önemlisi son zamanlarda yaşanılanlar yenilir yutulur gibi değildi. Fazla bile iyi davranmıştı kocası ona.
"Peki neden bunlar şimdi benim gözüme göründü ki. Neden daha önce bu kadar olumlu şey göremedim. Neden tüm yaptıkları beni sinirlendiriyordu. Hatta neden yapmadıklarına bile kızıyordum. Ben neden kocamı aldattım......Ben neden kocamı aldattım...? "
8 Değerli Düşünce:
Asla anlamamışımdır zaten eşini aldatan insanların kendine saygıları yok bence kartanem öpüyorum kalemine saüğlık seni seviyomm:))
Allah doğru yoldan ayırmasın kuğum, bende seni seviyorum bu arada senin hikayende harika gidiyor :)
Ne kötü insanlar vat kini nefreti senelerce yaşatıyorlar
Ama neyse ki toparladılar :)
Bizden uzak olsunlar meleğim,:)
vayy beee sonunda bitti demek :) heyecanla takip ettiğim hikaye kalemine sağlık kuzum
vayy be sonunda bitti merakla bekle bekle bekle :) kalemine sağlık harikaydı blogumu kapattığımda bile sırf okumak için gelidiğim oluyordu :)
Sen çünkü cansın tosbagam :) Bu aralar aklımda yeni bir kurgu dolanıyor belki bir hikaye dha dinlersin kartanesinin sesinden :) Çoook iyi bak kendine :)
:) Şımardım
Yorum Gönder
Yorum Yapmak ister misin..?