Soğuk kasvetli bir akşamdı. İç bunaltıcı bir gökyüzü, sert esen bir rüzgar vardı. İnsanlar her sokak başında kümelenmiş bir şeylerden şikayet ediyorlardı. Eve gelmek için çok basamaklı dik bir merdivenden çıktım ağır ağır nefes ala ala...
Her zamanki gibi attım elimi çantamın en dibinden anahtarımı çıkardım. En sevdiklerimin bana hediyelerini tek anahtarlıkta birleştirip kocaman bir anahtarlık yapmıştım. Son kez baktım onlara.
Girdim eve sağ ayakla annemin küçükken öğrettiği gibi. Bıraktım çantamı salondaki koltuğa, seslendim kimse yoktu boş evde sesim yankılandı. Gittim banyoya ılık bir duş alıp kendime geldim. Bembeyaz giyindim... Annem kızardı beyaz giyinmeme. "Zaten tenin beyaz iyice ruh gibi oluyorsun." derdi. Bende onu dinler pek giyinmezdim beyazı. Ama bu kez dinlemedim annemi. Baştan ayağa bembeyazdım.
Mutfağa gittim su ısıtıp kendime en sevdiğim kupa bardağımla kahve yaptım. Ne kahveler içmiştim bu zamana kadar. Ama en çok istediğim günün kahvesini içemeden gidecektim. Oysa ne hayallerim vardı. Her genç kız gibi o gün tüm heyecanımla belkide hayatımdaki en güzel kahveyi yapıp ikram edecektim. Sonra babam "Verdim gitti." diyecekti...
Oturdum salondaki masanın başına aldım önüme kağıtları başladım yazmaya... Bu zamana kadar kime neyi söyleyemediysem yazdım yazdım yazdım...
Anneme zamanında en çok yardıma ihtiyacım olduğunda önemsemediği için kızdım...Babama iş hayatını bizden önde tuttuğu için öfkelendim... Böyle olması gerekmezdi ama ufak hatalar beni buna mecbur bıraktı yazdım.. Sonra teşekkür ettim kızları olduğum için, emeklerinin hakkını ödemezdim teşekkür ettim her şey için ve onları üzdüğüm için özür diledim...
Balköpüğüm bensiz de mutlu olur diye düşündüm. Ve sonra yeşilim etkilense de geçer dedim geçer zamanla...
Herkesin hayatında izler bırakmıştım ve şimdi o izler lekeye dönüşmeden temizlemem gerekti. Birine daha teşekkür ettim anlayışı, sabrı ve sevgisi için...Zaten uzaklaşmıştım ondan ve buna alışır diye düşündüm...
Öyle çok yazdım ki... Herkes için ayrı mektup bıraktım ardımda...
Balığım diye sevdiğim biri var en çokta ondan özür diledim... Gözlerinden akan yaşları görmemek için gittiğimi söyledim ve ona da mutlu ol dedim herkese dediğim gibi...Ben de ki emanetlerini almasını ve hep gülmesini yazdım ıslanan kağıda...
Yazdıkça gözyaşlarım kağıtlara damlıyor ve mürekkep dağılıyordu.
Bir saati aşkın süredir yazıyordum. En son mektubum masal perim içindi... Böyle bir manzaranın onda bırakacağı kalıcı hasara neden olduğum için üzgündüm ama mecburdum. En son şunu yazdım " Son üç yılımın en neşeli kişiliği hoşçakal..."
Tüm kağıtları zarflayıp teker teker isim yazdım kapattım... Son kez baktım evime ve yapmam gerekeni yaptım...
& & &
Saatler sonra masal perim girdi içeri. Salona adımını atar atmaz bir çığlık attı ki ciğerleri parçalayacak kadar keskin...Tavanda asılı duran bedenim morarmaya başlamıştı.
Sonra herkes teker teker evin salona geldi. Annem, babam, balköpüğüm, balığım, yeşilim ve diğerleri... Her gören önce bir çığlık atıyordu sonra o çığlıklar yerini hıçkırıklı ağlamalara bırakıyordu. Sanki ruhum yukarıdan onları izler gibi her ana tanıklık ediyordu. Herkes kendisine yazılan mektubu açtı ve okudukça ağlamaları artıyordu. Meğer ne çok yer etmişim gönüllerinde.. Oysa bu kadar üzülmezler sanıyordum. Ama kalsam da ben yaşayamıyordum...
Son bir zarf kalmıştı geriye. Polis açtı o zarfı da üzerinde yazdığı gibi. Tek bir cümle yazılıydı.
"Ölümümden 'O' sorumludur."
İsim yazmamama rağmen herkes anlamıştı.. Bu ölümün kaynağı seneler öncesine dayanıyordu ve ben artık dayanamıyordum...
8 Değerli Düşünce:
:(( Odadaymışım gibi hissettim....
Çok gerçekçi bir rüyaydı bende uyanmama rağmen hala etkisindeyim..
Rüya mı ???? Kurgu zannetmiştim oysa...
Yok canım en şizofren serisinde genelde rüyalarımı yazıyorum. Kötü bir geceydi maalesef
Merhaba,
Blogunuzu takibe aldım bana da beklerim. Sevgilerle...
www.neclasolen.com
kötü bir rüya bitanem unut gitsin
amaniin nası görüyon böle rüyalar yaa.
:)
Duygusal saçma bir rüya
Yorum Gönder
Yorum Yapmak ister misin..?