♥ Bir Tutam Mutluluk İki de Kurabiye Kalıbı ♥

İyi geceler dilerim herkese.. 

Polyanna'nın mutluluğu üzerinize olsun :)

Bugün çok yazasım geldi depresif şeylerden sıyrılıp biraz aklımı dağıtmak amacıyla yeni yeni şeyler aldım bunları paylaşmak istedim. Önceki yazımda çok öfkeli olduğumu ve sakinleşemediğimi yazmıştım ve ilacımın da Ankara'daki evimde kaldığını anlatmıştım. Maalesef ki o durumumun sonu hastanede bitti. Doktor gözetiminde sakinleştirici iğneyi yedikten sonra bir güzel uyumuşum. Sinir krizi sırasında kendimi çok kasıp ağlama nöbetleriyle de gözlerimi mahvettiğim için uyandığımda bir kamyon dayak yemiş hissi içindeydim. Tüm kemiklerim sızlıyordu bir gün ayağa kalkamadım doğru düzgün. Ama şuan çok şükür iyiyim ve neşeli şeylerden bahsetmek istiyorum. 

İki günlüğüne Ankara'ya gittim. Bahsetmiştim ya ablam mastır doktora için İngiltere'ye gidecek diye, işte yine onun kağıt işlerini halletmek için baya bir dolanmak zorunda kaldık. ayaklarıma kara sular indi desem tam yeridir yani. Bütün gün Bakanlıklar ve bankalarda dolaştıktan sonra eve geldim. masal peri'm evdeydi. Onunla hasret giderdik azcık sonra iş yapmaya koyulduk. Kibrit kutusu kadar muhteşem evimizde neyi nereye koysak diye baya kafa patlattık. Sanırım salonu üç kez baştan yerleştirdik. En sonunda öyle bir yerleştirdikki salon göz yanılmasıyla iki katı büyüklüğe çıktı :) 

İş yaparken acıktık tabiiki reklamda da dediği gibi acıkınca kafamız Dominos'a gitti. Kafamız gitti ama pizzamız bize geldi :) Kişisel ıvır zıvırlarımızıda yerleştirmenin ardından Dışarı çıkalım dedik. Kızılay Karanfil sokakta akşam pazarı olur. 

Bilmeyenler için anlatayım. Belli saatten sonra zabıta işportacıların tezgah açmasına izin verir ve adeta gece karanlığında o sokak ışıl ışıl olur. Hiç bir şey almasan bile orada dolaşmak stres attırır. Bir yanda " Ankaraa bu gece bu tezgah yıkılıyoo her şey 25 lira" diye bağıranlar diğer yanda "Ablalar abiler penyelerin 3 tanesi 10 lira gel kaçırma" diyenler... Sokakta ilerledikçe burnunuza gelen sucuk, köfte ve kokoreç kokuları... Izgaraya basılmış ekmekler ve arasına sıcak sıcak koyulan köfteleri aç gözlerle bekleyen insanlar... Bir yanda ithal orjinal çantaları 10-20 liraya sattığını iddia eden abiler bir yanda akşam ayazında üşüyüp tezgahının başında ellerini ovuşturan teyzeler.. Tüm ankara orada sanki cıvıl cıvıl ışıl ışıl bir ortam. Bizde bu kadar güzel bir ortamdan boş çıkmayalım dedik ve evimize bir tablo aldık sanırım yağlı boya bir çalışma. Ablam, ben ve masal perisi aynı anda işaret edip "Ayyy bu çok güzeeelll" dediğimiz tablo artık evimizin salonundaki duvarda yerini almış bulunuyor. Eve dönüşte de güzel bir fotoğraf çektim. İşte hayran olduğum Kocatepe Camii

Vee bu da yine tezgahlardan birinden aldığımız t-shirt

Yazıları okunmadığı için ben buraya tekrar yazayım. Tam anlamıyla bir Ankara t-shirt ü.

" * Madde 1: Ankara'da deniz yoktur aramayın !

* Madde 2: Ankara soğuktur, rüzgarı keser ayazı süründürür. Kalın giyinin :)

* Madde 3:Her yol KIZILAY'a çıkar. !

* Madde 4: Nisan mayıs aylarında yanınızdan şemsiye eksik etmeyin.

* Madde 6: 'gri şehir' 'memur kenti' 'denizi yok' gibi kavramlar kullanmayın !

* Madde 5: Otogarda çığırtkanlara itibar etmeyin. !

*Madde 7: Sabahları 3 simit 1 lira, öğlen 5 simit 1 lira, akşam 7 simit 1 liradır. "

----------------

Madde 5 için bir açıklama yapmak istiyorum. Aşti içerisinde devamlı anons yapılır çığırtkanlara itibar etmeyiniz diye, bunun esprisi olarak yazılmış bu madde. Yine 7. madde için ufak bir ayrıntı akşam üzeri 12 simiti 1 liraya bile aldığımız olmuştur bu benim için bir rekor :)

-----------------

Bugün de, eksikleri almak ve döviz işlemlerini halletmek için sabahın köründe dışarı çıkıp ayaz yememle birlikte başladı. Şimdi haksızlık etmeyeyim ablamı yarı yolda sattım eve gelip tekrar uyudum :) 2 civarı uyanıp kendimize mükellef bir sofra hazırladık ve masal perimle vedalaşıp ben (otogar)AŞTİye geldim. 2 saatlik bir yolcuğun ardından evdeydim ve inanılmaz bir yorgunluk hissediyorum. Hâlâ kendime geldim diyemem. Bugüne dair beni mutlu eden iki şey oldu. Birincisi pasta malzemeleri siparişimin gelmiş olması; ki bunu aşağıda görsel olarak paylaşacağım. İkincisi de Bu sene kpss kontenjanlarına baktım. Benim istediğim illerde kontenjan açılmamış bu sene. Ama ben seneye mezun olacağım için belki bir ihtimal seneye yer açılır ve ben istediğim yerde işe başlarım. Bunun için bir dua etseniz hani hiç fena olmaz:) 

İşte üçlü set olan kurabiye kalıplarım ve desen çıkaran merdanem.  Yarın bunları deneyeceğim umarım başarılı bir şeyler çıkarırım ortaya :)

Bunları da geçen sene set olarak almıştım. Kalp ve ayıcık hariç diğerleri sık kullandıklarım arasında :)

Bunlarda yaptığım kurabiyelere güzellik ve renk katacağını umduğum şeker hamurlarım :)

İşte şimdiden bir kutu malzemem oldu. Yavaş yavaş öğrenip ilerde butik pasta&kurabiye alanında güzel bir yere gelmek istiyorum. Hadi hayırlısı :)

Kutunun içinde tek tek fotoğraflamaya üşendiğim sıkma poşetlerim ve onun aparatları, cupcake kağıtları, yaş pasta kremasını sürmek için spatula, gıda kalemi ve bir çok kurabiye kalıbı daha mevcut :)  Babam bunları gördükten sonra ufak bir hazımsızlık sorunu yaşadı ama canım sağolsun para dediğin nedir ki elimizin kiri :)

 ♥  Herkese hayırlı uykular  ♥