Her şey düzeliyor muydu
yoksa? Kocası eski haline mi dönüyordu. Ya kendisi?
Her ne kadar kocasının
bu adımı hoşuna gitse de aklında başkası vardı artık… Serhat…
Acaba ne yapıyordu şu
an? O da Sedefi düşünüyor muydu? Sedefe sunduğu teklif o kadar cazipti ki ilk
anda kızsa da aklından çıkaramıyordu. İnsana her zaman yasak olan caziptir,
helal olan çekici gelmez. Sedef de tam böyle bir ikilem arasında kalmış halde
yorgun…
Kocası onun aklındaki
düşüncelerden habersiz her şeyin normale döndüğünü düşünürken sedefin aklında
sade ve sadece Serhat vardı.
Bir şeyler yapma zamanı
gelmişti. Önce hem Serhatın ne kadar samimi olduğunu anlamalıydı. Ya verdiği
sözlerde samimi değilse? Kocasına da bir şey hissettirmemeliydi. Kahvaltısı
yaptıktan sonra üstüne eline geçirdiği ilk kıyafetleri giyinip evden hızı
adımlarla çıktı yürümeye başladı. Hedefe odaklanmış bir avcı gibi etrafına
bakmadan yürüyordu. Markete girdi gözleri Serhatı arıyordu. Bulamayınca
çalışanlardan birine sordu.
“Merhaba burada çalışan
Serhat Bey vardı. Nerede acaba?”
“Dün Serhat Bey işten
ayrıldı efendim buyrun ben yardımcı olayım.”
“Neden peki gitme
sebebi nedir?”
“Bilmiyorum efendim.”
“Peki teşekkür ederim.”
“Rica ederim.”
Marketten çıktı.
Yerdeki kola tenekesine tekmeyi vurdu. Gözlerinden sinirden yaş akmaya başladı.
“Adi pislik beni
kandırdı. Hani bana bir sürü şey vadetmişti. Nerdesin gerizekalııııııı. Bende
ne salağım yaa asıl gerizekalı benim ki ona inandım. Allahım ben ne kadar
nankörüm. oooooooooofffffffff”
Kendi kendine konuşup
yürürken Nuray’ın seslenmesiyle kendine geldi. “Hayırdır kızım neyin var noldu
çok dalgın gibisin.”
“Yok bişey Nuray anne
ii..iyim.”
“Yok kızım ben
bilmiyorum sanki senin iyi mi kötü mü olduğunu söyle hadi kim naptı sana.”
Sedef o kadar çaresiz
ve kandırılmış hissediyordu ki tutunacak dal aradığı yerde Nurayın ellerinden
tuttu.
“Ah be Nuray annem
başıma neler geldi bir bilsen. Ben o kadar kötü biriyim ki çok kötüyüm çookk”
“Dur böyle sokak
ortasında olmaz gel bize gidelim evde kimse yok ben sana bir de çay demlerim
hem sakinleşirsin hem de konuşuruz.”
“Tamam…”
İkisi birlikte yavaş
yavaş yürüyerek eve geldiler. Sedef ağlamaya devam ediyordu.
Eve girdiler Sedef
kendini koltuğa bıraktı kımıldamadan oturuyordu biraz sonra Nuray elinde iki
bardak çayla geldi.
“Anlat bakalım neler
oldu?”
“ Sana bunları
anlattığımda benden nefret edeceksin biliyorum ama artık yüreğim içime
sığmıyor. Ben malum yangından sonra kendimi toparlayamadım Nuray anne, hep kötü
davrandım kendime ve tabii ki kocama da… Bana karşı hep alttan aldı ama bir gün
tam iyileştim dedim dışarı yemeğe gittik. Biz güzel güzel yemek yerken bir
kadın çıkageldi.
Zaten o kadın kocamı seviyordu biliyordum ama kocam aramızda
bir şey diyordu. Tam düğün günümde bana gelip kocamla ilişkisi olduğunu
söyledi. Ama ben kocama inandım hep. Meğer beni ayakta uyutmuşlar. Aralarında bir
şeyler varmış. Aynı iş yerinde çalışıyorlar. Neden olmasın ki evde benle işte
onunla.. ahh ahh ne aptalımmm…
Neyse biz o gün yemek yerken bu kadın geldi salak
salak konuştu. Ben kocamın bana ait olduğunu sanarken meğer o bizim ortak
malımızmış. O günden sonra kocamla aramız bozuldu. Onu hiç dinlemedim. Açıklamak
istedi ama biliyorum neler diyeceğini. Daha fazla beni kandırmasına izin
vermedim. Yıllarca ayakta uyumuşum. İlk zamanlarda ilgiliydi ama sonra oda
bıraktı. Biz aynı evde iki yabancıydık. Gerekmedikçe konuşmayan birbirini
umursamayan…
Sonra biri çıktı karşıma bana aşık olduğunu söyledi. Olmaz dedim
evliyim dedim yapamam dedim anlamadı vazgeçmedi. Kocam benim yüzüm çirkinleşti
diye beni aldatırken o kişi benim bu halime aşık oldu. Bana o kadar güzel
şeyler söyledi ki hem aklımı hem de kalbimi çalmayı başardı. Bana bir çok şey
vaadetti ama şimdi oda gitti. Ben hep inandım hem kocama hem ona. Hep güvendim
çok aptalım çokk..”
Hıçkırıklar Sedefin
sözlerine engel oluyordu. İçini çeke çeke ağlamaktan halsiz düştü. Artık anlattıkları
sayıklar gibiydi. Gözleri kapalı sesi durgun…
“Ben ne yapacam anne
söyle ne kocamla yapabiliyorum ne de kalbimin sahibi burada. Ben ne yapacam Allah
aşkına sen söyle.”
Sedefe sımsıkı sarılan
Nuray aynı ona annesi gibi davranıyordu. Gözlerini silip başını okşuyordu. Her şeyin
güzel olacağını söylüyordu.
“Canım Sedefim ah be
kızım sen bu kadar şeyi nasıl o küçücük yüreğinde sakladın. Ama artık bana her
şeyi anlatabilirsin. Ben senden neden nefret edeyim ki kızımsın sen benim. Bu saatten
sonra sana şunu sev bunu sev demem ama kocan senindir kocandır kızım. Yasak caziptir
ama helale bakmak erdemdir. Sen o kişiye olan sevgini kat be kat kocana
verebilirsin. Zor zamanında sana iki güzel söz söyleyip seni kandıran biri için
kocanı bırakma sakın. Yangından önce ne kadar mutlu olduğunuzu sen bana
anlatmıştın yine başabilirsiniz.”
“O bana nasıl ihanet
ettiyse bende ona ettim. Benim ondan ne farkım kaldı. Artık biz nasıl karıkoca
oluruz başkaları varken.”
“Kocana açıklama yapmak
için bir fırsat ver kızım. Sonra kararını verirsin.”
“Tamam anne…”
Sedef konuşurken
halsizlikten uyuyakalmıştı. Nuray da onun üstünü örtüp odadan sessizce çıkı.
Sedef rüyasında bile
Serhatın onu bırakıp gittiğini ıssız bir çölde yapayalnız kaldığını görüyordu…
3 Değerli Düşünce:
Bence Sedef Nuray anneyi dinlemeyek. Baksana rüyasında bile serhat ı görüyor. Çok pişman olacağı bir yanlış yapmaz inşaallah.
Büyük sözü dinlemek gerek :)
Merhaba :) aslında bloğunu bir süredir melodram sayesinde takip ediyorum:) şimdi de happy box da eşleştiğimizi öğrendim. Mail adresine rastlayamadım ama benim mailim, bloğumda yazıyor. Kendine iyi bak, sevgiler..
Yorum Gönder
Yorum Yapmak ister misin..?