Serhat Sedef’in
durumunu gördükten sonra laf arasında markette çalışan başka elemanlara sorular
sordu. Yangını, evli olduğunu, yaşadığı acıları var dahasını mahallede dolaşan
dedikodulardan öğrendi.
Aslında Serhat genç yakışıklı ve bir o kadar da kızlar
tarafından beğenilen biriydi. İstese Sedef’in şokunu başka bir kızın kollarında
unutabilirdi. Ama geceleri başını yastığa koyduğunda içinde hâlâ aynı isim
yankılanıyordu.. Sedef…
Ne zaman geçmek
biliyor ne de Serhat aklındakilerden kurtuluyordu.
Aradan geçen
bir aydan sonra Serhat toparlanmıştı. Şoku üstünden atıp mantıklı düşünüp
Sedef’ten vazgeçmişti.
Taa ki o gün Sedef markete gelip de Serhat’a bir şey
sorana kadar. Onun sesini duymasıyla birlikte içindeki kor tekrar alevlenmişti.
Onun o kadife
sesi, yumuşak bakışları Serhat’ın mantığını durdurup kalbini ateşlendirmişti.
Her şey tam düzeldi derken tekrar içindeki fırtınalara kapılıyordu. O an
Sedef’in yüzündeki yara hiç de çirkin görünmedi. Yüzünün duru güzelliği tüm
olumsuzlukları kapatıyordu.
Sedef ile
konuşurken sesi titriyor içi eriyordu.
O gün akşama kadar ne yaptığı işten bir
şey anladı ne yemek yedi ne su içti. Dalgındı ve üzüntüyle mutluluk arası bir
duygu halindeydi. Gece çare düşündü. Bunun bir çaresi olmalıydı. Eğer unutması
gerekiyorsa unutmaya yol arayacaktı yoksa da her şeyi göze alıp ona duygularını
anlatacaktı.
Düşünmekten başına ağrılar girdi. Belki faydası olur diye kalkıp
camı açıp temiz havayı çekti içine. Yatağa tekrar dönmeden önce bir ağrı kesici
içip televizyon izlemeye karar verdi. Dizilerin tekrarı, magazin haberleri,
korku filmlerinin dışında bir şey yoktu kanallarda. Pazarlama reklamlarının
arasında bir reklam ilgisini çekti. Reklamın sloganı tam da aradığı cevaptı.
“ Görünüşünüz
yaşamınıza engel olmasın. Gelin baştan başlayalım hayata..”
Reklamın içeriğini
incelemek için internetten bir araştırma yaptı. Cerrahi müdahalelerle
insanların beğenmedikleri yerlerini baştan yaptırabileceği bir kliniği
tanıtıyordu.
Belki Sedef’in
yüzü de bu sayede düzelirdi. Ama bunu ona ne sıfatla nasıl söyleyecekti. Onu kazanmak
için çabalarken kaybetmekten korktu. “Eğer ona yakınlaşabilirsem belki ilerde
anlatırım..”
O gece bir
başka huzurla uyudu. Sabah erkende kalkıp en güzel kıyafetlerini giydi. Tıraş olup
saçlarını yaptı. Ayrı bir neşeyle gitti işe. Hem işini yapıyor hem de kapıyı
gözlüyordu. Sedef gelir gelmez yakınında dolanıp bir bahaneyle konuşacaktı. Öğleden
sonra olmuş ama hala Sedef gelmemişti. Umudu azalırken bir yandan da kendini
motive ediyordu.
“ Hayır, kesin gelecek bekleyip konuşacağım.”
Aklından bunları
geçirirken kapıda ay yüzlü güzel gözlü güzel bakışlı Sedef’i belirdi. Aslında hazırdı
ama Serhat yine de heyecandan titremeye başladı. Sedef’in yürüdüğü reyonlarda
zaten düzgün olan malları tekrar düzenlemeye çalışırken Sedef’in ilgisini
çekmeyi başarmıştı.
Sedef Serhat’ın beklemediği bir soru sordu.
“ Siz neden
beni takip ediyorsunuz? Bu markete ne zaman gelsem peşimdesiniz ve gerçekten
saklamaya çalışırken çok acemice kendinizi belli ediyorsunuz.”
!!!!!!...
Serhat şok
oldu. Planları ikinci kez alt üst oluyordu. Bocaladı cevap veremedi kısa bir
şokun içindeyken bu durumu kendi lehine çevirmesi gerekiyordu.
“ Evet sizin
ilginizi çekmek için uzun zamandır bu saçma sapan girişimlerde bulunuyorum. Burada
bunları size söylemem uygun değil. Çalıştığım yerde müşterilerle özel hayat
hakkında konuşmamız yasak ama benim size söyleyeceklerim var eğer bana dışarda
bu fırsatı verirseniz gerçekten mutlu olacağım.”
Şaşırma sırası
Sedefteydi…
“ Bakın ben
evli bir kadınım bana karşı böyle bir girişimde bulunmanız çok mantıksız ve bir
o kadar da komik lütfen çevremde dolaşmayın. Güzelce uyarımı dikkate alıp
vazgeçin. “
“ Ben sizin
evli olduğunuzu ve daha bir çok şeyi zaten biliyorum. Bir süredir bize karşı
ilgi duyuyorum ve evli olmanız benim bu duygularımı frenlemedi. Size bunları
anlatamazsam gerçekten içimde kalacaksınız. Bana konuşma fırsatı verin lütfen. “
“ Anlatamadım sanırım evli bir kadınım ve
sizinle bir yerde buluşmam söz konusu bile olamaz. İyi günler.”
Sedef’in
sözleri Serhat’ın kalbine ok gibi girmişti. Yaraladı ama unutamayacağı bir de
iz bıraktı.
“Madem bana konuşma fırsatı vermiyorsun bende kendimi başka türlü
anlatırım.”
Serhat hemen
müdürün yanına gidip hasta olduğunu söyleyip erken çıkmak için izin istedi. Müdür
fazla işin olmamasını da göz önünde bulundurunca izin verdi ve dinlenmesini
yarında erken gelmesini söyledi.
Serhat’a bu izin
çok yarayacaktı. Hemen kırtasiyeden bir kağıt kalem zarf alıp bir kafede kahve
siparişini verip yazmaya başladı. Yazarken ara ara gözleri doluyor bazen de ona
konuşma fırsatı vermediği için kızgın kızgın bakıyordu…
Mektubu bitirdikten
sonra zarfına koyup kahvesinden bir yudum daha alıp eve gitti…
6 Değerli Düşünce:
ooov gözüme çarptı hemen okudum. harika gidiyosun canım, böyle devam :)
bugün bir bölüm daha yazacam canım artık bitmeye yaklaştı uzatmadan sona kavuşturacam :)
Sonunu merakla bekliyorum ama söyliyeyim, gözüm tutmadı bu Serhat'ı :))
İyi şeyler yapacağa benzemiyor haklısın canım :)
aaaaa mektup yazacak.
allam hadi iyi şeyler olsun barik.
:)
Söylenemeyen söze mektuptan baska care mi var deepm :))
Yorum Gönder
Yorum Yapmak ister misin..?