Yazmak artık öyle bir ihtiyacım oldu ki yazamadığım her gün daha çok kötü hissediyorum.
Sanırım şuan duygusal boşalma zamanım geldi tutmayın beni. Bu yazının özelliği tek bir konu üzerine yoğunluklu değil her telden hissettiklerim olacak. Biraz başınızı ağrıtmaya çalışacağım müsadenizle...:)
Çok sıkıntılı ve boğucu bir haftadan çıktım alışkanlıklarım olan her şeyden taviz verdim. Hevesle aldığım kitaplarımı bitiremedim. Takip ettiğim blogların yeni yazılarını okuyamadım. Her şeyden önce tek satır bile yazamadım elim gitti harflere ama olmadı ilham gelmeyince gelmedi işte. Cümlelerin kapısını açamadım çıkamadılar yüreğimden. her gün düzenli kahvaltımı yapamadım.
Olmazsa olmazım bal yiyemedim. Geç yatıp erken kalktım. Gözlerim hep şiş dolaştım. kendime bakamadım bir haftada annemin tabiriyle kurudum kaldım. Bu satırları okuyan öğrencilik hayatını bilenler anlamıştır ki vize haftamdaydım. Okulun ilk yılları resmen yata yata geçmişim. Şuan kafamı kaşımaya vakit bulamıyorum. O kadar yıprattı ki 3 ay beni yaşlandırdı sağlığımı bozdu ama şikayet yok tabii kendim kaşındım :)
Seneler sonra bu zahmetli zamanlarımı gülerek özleyerek anlatacağıma emin olduğum için kendimi rahatlatıyorum. Zor bir haftaydı hep ders çalışarak geçirdim ama güzel sonlandı kötü geçmedi hiç biri de. Alnımın akıyla çıktım bu mücadeleden.
Gelelim başka neler neler yaptım..Karakter olarak kinci biriyim. son seviyeye kadar kendime hakim olurum alttan alırım ama son damlayı koyup da bardağı taşıran kişiye cehennemi yaşatırım. Bir kere silince de biter artık ölse bile üzülmem. O derece yani. biliyorum kötü bir huy ama değiştirmeye çalıştığıma da emin olabilirsiniz :) Her neyse bir arkadaşım beni bu raddeye getirdi. Sildim bitti dediğim an da tekrar karşıma çıktı şu koca dünyada. Hatasının farkında olarak arkadaşlığımızı(kalmamış arkadaşlığımızı!) düzeltmek için tabir-i caizse şirinlikler yapmaya başladı.
En sinirlendiğim şeylerden biri de budur.
Eğer sen birine zamanında ağır konuştuysan tekrar dönüp yüzüne bakmayacaksın. Ya da tam tersi yüzüne bakacağın adama öyle konuşmayacaksın. Şirinliklerine karşı çok sinirlenip terslememe rağmen 2 gün önce olan doğum gününde kutlama mesajı atmazsam vicdanım beni rahatsız edecek gibi hissettim. Sevdiğimden değil sırf kendimi rahat hissetmek için yazdım iki satır. Bencilce davranmışım ama kalp artık sevmeyince olmuyor dürüst olmak gerek. Kaypaklık mümine yakışmaz.
Hatalarla doluyuz işte.. Beşeriz şaşarız..
Hayatımda önemli bir gelişmede 18 yıl yaşayıp sonra sonlandırdığım gözlük hayatıma tekrar dönüyorum.. Hayırlısı olsun bende böyle güzelim demek ki :)
Ooo baya şişirdim kafanızı.. Ben kaçayım yavaş yavaş..
Son olarak " ANNE SENİ ÇOK SEVİYORUM " :)
Hayırlı geceler efendim yazımda uygunsuz bir şey varsa affedin uyarılarınızı dikkate alacağım :)
13 Değerli Düşünce:
zorlu mücadele haftan sonunda sınavlarının iyi geçmiş olması çok sevindirici.Emeğin zayi olmıyacak ne güzel:-)
Diğer konu içinse kin tutmak çok yanlış diyorum.
Allah affedicidir ve affedenleri sever!
:-)
kendimde gördüğüm en büyük eksiklik zaten bu kinci tarafım umarım bu mücadeleden de ben sağ çıkacam ve o huyumu tüketecem :) emeklerimiz hiç bir zaman zayi olmasın inşallah kısa zaman içinde gelecem bloguna destiny yazılarını okumaya ihtiyacım var :)
cık cık cık kin tutmayalım. Affetmek en büyük cezadır bazen :)) Vizelerin iyi geçmesine sevindim :))
teşekkür ederim pire :) cık cık cık ben çok kötü bi kızımm :)
işte bu olamdı şeker. kin tutmak olmaaaaaz : ) sınavlarının iyi geçmesine de çok sevindim. yorumlarını özlediğimi düşünüyordum ki blogumu açtığımda yorumunu gördüm. çok mutlu oldum. e hani sen bi de bana psikolojik yorumlar da yapacaktın. merakla bekliyorum valla:) öpüldün şeker :)
bak bak bak koca yazıda 3 harf nasılda dikkat çekti :) söz veriyorum meleğim bu kötü huy bitecek. uzun zamandır vakit bulamamıştım okuyamamıştım ihmal ettim ama artık sahalara geri döndüm. sen yaz ben okurum :) öpüyorumm.not: yorumlarını seviyorum :)
ayy çok mutlu oldum kar şekerim benim :)
kin tutmak insanı yorar ya.
yüktür ki.
:)
anneni çok sevmen de güzel bişi.
:)
gözlüğe neden yeniden başladığını anlamadım.
:)
deep hoşgeldinn :) anlaşılan yükümden kurtulma zamanım geldi atıyorum omuzlarımdan :) annemde benim bitanemmm <3. gözlüğe başlama meselesi şöyle 1 yaşımdan 19 yaşıma kadar gözlük taktım. doktorlar artık düzelmez numaran sabitlendi dediği anda kafama göre bıraktım. 1 yıldır yine baya sıkıntım var. o yüzden tekrar başlıyorum :)
lens ve lazer tedavisi var bi de.
astigmat olduğu için ne lazer ne de lens olmuyor..
gözlük takmak güzel bişi ki sahiden.
çıtı pıtısın çıtı pıtı bi gözlük ne hoş oluyordur, yakışıyodur.
:)
bak baakk öyle mi oluyor çıtı pıtılar :))
Yorum Gönder
Yorum Yapmak ister misin..?