Ağabeylerim ablalarım, yokluğumu fırsat bilip beni unutmaya
çalışmayan vefalı gönlü güzel insanlar hepinize bu karlı havadan kar tanesinden
selamlar :)
Bu bloga en son yazdığımda öğrenci emeklisiydim kısacası
işsiz ve evde annesinin verdiği görevleri yapmakla yetinen öğleye kadar uyuyan
akşama kadar tv karşısından yatan biriydim. Ama şu geçen birkaç ayda neler oldu
neler.
4 yıllık ANKARA (kalp kalp kalp) hayatım bitti maalesef, şu
an Ağrı’nın Diyadin ilçesindeyim. Bu cümledeki maalesefi Ankara’dan ayrıldığım
için yazdım politik tartışmalar olmasın. Malum buralar benim mekânım ya o
yüzden siyasi yorumlara açık değilim buralarda neler yaşadığımı nasıl gözle
baktığımı da ancak ben bilirim. ( Daha yorum yapılmadan neyin savunmasını
yapıyosam töbee töbee :D ) Neyse ben devam edeyim. Bakınız odaklanma sorunu
yaşıyorum bunun sebebi yaklaşık bir aydır ilkokul çocuklarıyla çalışıyor olmam.
Yaklaşık 500 öğrencim var. Sınıf öğretmeni olsam 30 öğrencim olurdu ama okulun
tek rehber öğretmeni olduğum için 500 ü ile de ben ilgileniyorum.
Burada hayat çok farklı. Yazsam ağır acıklı roman olur yani
o kadar diyebilirim. Aslında yazmayı denedim ama buradaki ilk günlerim tamamen
gözyaşıyla geçtiği için yazsam unutmayacam ama unutmayı seçiyorum bu nedenle
yazmayı bıraktım :)
Bütün yazı tembellikle geçirdikten sonra tercihlerimi falan
yaptım açıklanması için gün sayarken annemle öyle bi havaya girdikki sanki
benim deniz kenarı güzel bir yere atanacağım garantiymiş gibi hayaller falan
kuruyoruz. İlk zamanlar annem de benle gelecek ev tutacaz içini döşeyecez
akşamları yürüyüşlere çıkıp gündüzleri gezecez. Ben işten gelcem annem yemek
hazırlayacak ben günümün nasıl geçtiğini anlatırken annem de bana yeni
öğrendiği tarif ve örgü modellerini anlatacaktı. Ben valizlerimi falan
hazırladım. Ahaha görmeniz lazım hep incecik kıyafetler koydum. Sadece
akşamları deniz kenarında yürüyüş yaparken giyinirim diye orta kalınlıkta
kıyafetler koydum :D Şuan da fark ettim
çok acemice davranmışım, dereyi görmeden paçayı sıvamışım :D
Ben böyle hayallere daladurayım MEB bana dediki sen misin bu
kadar manyaklaşan al sana kapak olsun. Atandığınız yer
AĞRI DİYADİN. Ekranda bu yazıyı görünce beynim o kadar kabul
etmiyoki sayfayı yeniliyorum belki hata vardır diye ahahah :D Hayal kırıklığının boyutunu tahmin edin
artık. Günlerce ağlamaktan gözlerimin beyazı kırmızıya döndü. Google dan
ilçenin fotoğraflarına bakıp bakıp isyan
ediyordum. Hele bi fotografta ana cadde dedikleri yerden yolun ortasında
inekler falan yürüyordu. Onu görmemle çığlığı basmam bir oldu. “ Ben kızılayda
gezmekten sıkılan biriydim. Kızılay bana dar gelirken ben burada napacam
ineklerle mi gezcem. Orda Türkçe de konuşmuyolardır ben nasıl anlaşacam” Evde böyle isyan cümlelerini duymaktan
sıkılan annem babam atık tamam gitme o zaman falan demeye başladılar ben de
buna ikna oldum. Özel sektörde iş bulmaya çalıştım. Ama maşallah özelde de
patronlar resmen vicdan yoksunu bana öyle cüz’i miktar söylüyolar ki
öğrenciyken babam bana daha fazla para yolluyordu. O kadar çalışıp bunu
alacaksam çalışmam babam verir dedim :D
Burada anlatsam sıkıcı olacak o kadar çok şey yaşadım ki o
yüzden özet anlatmaya çalışıyorum. Atandıktan yaklaşık bir ay sonra ben artık
kabullenmişim evde durcam özelde iyi bir iş bulursam çalışcam diye hatta
pastacılık kursuna başladım. Başladığım gün çok acayipti yaa. Sabahtan kalktım
kahvaltımı yaparken daha önceden Adalet Bakanlığına yaptığım başvuru kabul
edilmiş mülakata çağrıldığım haberini aldım. Adalet Bakanlığında çalışmayı o
kadar çok istiyordum ki mutluluktan uçar vaziyetteydim falan sonra hazırlandım
yine hayatımdaki büyük tutkulardan biri olan pastacılık kursuma gittim orada mussmutlu
saatler geçirdim. Akşama kadar her şey çok güzeldi, taa ki akşam babam bana acı
haberi verene kadar. Eğer atandığım okulda göreve başlamazsam bakanlık
mülakatını geçsem bile cezalı olacağım için işe başlayamazmışım. Devlet
memurları kanununda bu yazıyormuş. Aynı gün bir insan bu kadar çok duyguyu bir
arada yaşayabilir mi yaa. Bir ay önce kesilen ağlamalarım o akşam yeniden
başladı. Ağlaya ağlaya valizimi yeniden hazırladım. Ertesi akşam babamla
birlikte yola çıktık. Yaklaşık 20 saat yolculuk sürdü otobüsten inince dağılmış
vaziyetteydim. Hiç dinlenemeden bu kez de MEB de işlerimi halletmeye çalıştım.
Zaten bana verilen sürenin sonuna gelmiştik her geçen gün benim aleyhime olacak
diye koşarak hallettim her işimi. Artık ayaklarımda derman kalmamıştı. Kalacak
yer bulamadık ellerimizde 3-4 valizle ortada kaldık. Ne öğretmenevinde kalacak
bir boş oda var ne de otele benzeyen ama bana oranın otel olduğunu asla
inandıramayacakları yerde düzgün bir oda vardı. TV de haber yapılacak kadar
temizlik yoksunu olan o oteldeki odaların kapıları da kapanmıyordu. Ben orda
kalsam gece biri gelse odama girse ruhum duymaz bi de benim uykum ağır. Kazaya
kurban giderdim valla :D :D Bir de burada yollarda asfalt yok Arnavut kaldırımı
her yer taş döşeli, önce taşı döşemişler sonra da alt yapı nedeniyle sökmüşler
her yer toprak. Haliyle yağmur yağınca çamur oluyo. Geldim geleli evden
çıkarken siyah olan pantolonum eve gelince gri oluyor. Babamla o toprak- çamur
yollarda 3-4 valizle ortada kaldık. Ne acıkınca yemek yiyecek nezih bir yer var
ne doğru düzgün bir market. Şöyle anlatayım buranın en lüks yeri A101. Burdan
da yeri gelmişken A101 in sahibine şükranlarımı sunuyorum. Allah ondan razı
olsun aç kalmaktan kurtuldum onun sayesinde. Çaresizlik içinde babamla
dolanırken akşam olmaya başlamıştı yavaş yavaş ilçede hayat durdu. Saat 17.30 u
gösterirken sokaklarda kedi köpekler ve babamla ben kalmıştık. Kalacak hala bir
yerimiz yoktu. Oturdum sokak lambasının aydınlattığı ara sokakta bir kaldırıma
içimi çeke çeke ağladım. Hiç bu kadar aciz ve çaresiz hissetmemiştim.
Kul sıkışmadıkça Hızır yetişmezmiş. Buna o kadar derinden
inandım ki en aciz anımda haber geldi kalacak bir yer bulduk. Aynı okulda
çalışan bir erkek bir kadın öğretmen bize evini açtı. Babam beni kalacağım eve
bırakıp kendi kalacağı yere gitti. O gece yastığa kafamı koyduğumu bile
hatırlamıyorum direk uyumuşum. O kadar yoldan gelip koşturup bir yandan da
ağlayarak kendimi harap edince aralıksız saatlerce uyumuşum. Sabah kalkıp
yeniden düştük yollara okuluma gittim tanıştım birileriyle vs.
İlk günler oldukça
zor geçti.
Şimdi.. Şimdi mi ne yapıyorum. Hemen anlatayım.
O ilk gece bana evini açan melek gibi ev arkadaşım Melek
oldu. Gözümü açtım onu gördüm şimdi de
çok iyi anlaşan ev arkadaşları olduk. Eşya aldım yerleştim onun üstün çabaları
ve sıcaklığı sayesinde alıştım bu mahrumiyet bölgesine.
Okulum, o kadar iyi ki çalışma arkadaşlarım müdürüm müdür
yardımcım pırlanta gibi insanlar. Onlar bu kadar iyi olmasa belki de
alışamazdım.
Burada ve okulda hoşuma gitmeyen önemli şeylerden birisi de
pkk sevgisinin benim tahminimden biraz daha fazla olması :/ maalesef ki bu
konuda asla onları anlamayacam, empati kurmayacam, anlamaya da çalışmayacam.
Aksiyonlu günler aksiyonlu bir yer burası. Daha çıkan
öğrenci de var, devletten para almak için çocuğuna zeka engelli raporu alan da.
Yüzümüze baka baka Türklere küfreden de var öğretmenim başımızın tacısın diye
önünü ilikleyen de.
Anlatmakla olmak yaşamak lazım :) Bu arada mülakat bu hafta
Cuma günü olacak 3 gün kaldı umarım başarılı olurum ve hayalime bir adım daha
yaklaşırım. Bana dua edin. Hasretle büyüklerimin ellerinden küçüklerimin
gözlerinden öperim. Ankara bekle beni olur mu 3 gün kaldı buluşmamıza.
Bu arada buraya kar da yağdı hem de lapa lapa, batıda ince hırkayla gezenlere kar botları ve kalın kabanlarımdan selam olsun :D
Sevgiyle kalın. Sevgiden başka her şey geçici. İyi geceler.
18 Değerli Düşünce:
Konuştuğum öğretmenler hep önceden yaşadıkları yerdeki kalabalığın, marketlerin kıymetinden bahsediyor. Sanırım seneye ben de öyle olacağım :D
Bu zor şartlar altında kolaylıkların seni bulmasını ve başarılı olmanı diliyorum öğretmenimm :)
Ayyy Allah razı olsun :) Kalabalık ahh kalabalık nasıl özledim. migroslar, carrefourlar, yunus marketler hepsini özledim :))
İnşallah sen de hemen atanırsın benim gibi, beklemek zorunda kalmadan maaşa geçersin. aaa bu arada senin branş ne :)
Kartanesi degisik duygu gecisleriyle okudum yazini. Umarim hakkinda en hayirlisi olur. Kalbinden geceni hayirli etsin allah. Guzel haberlerini bekliyoruz
Yaa işte böyle yazmazsan, biritir de birikir :)
kim bilir ne hikâyeler vardır şimdi senden dinleyeceğimiz :)
hayırlı olsun canım yaaa giderken ağlamışsın ya dönerken de ağlayacaksın bunu şimdiden bil derim :)
kuzummmm sonunda senin yazını görebildik valla yazılarını özledim yaa daha çok yaz olur mu :) bu sıralar ikimizde iş hayatımızda çok farklı dönemler yaşıyoruz. ben istediğim iş ortamına kavuştum ve bu yorumumu kendi ofisimden yazıyorum sana. sende inşaallah bakanlığın sınavını hiç sorun olmadan geçeceksin ve ankaraya geleceksin. hem o kadar konuşmadık mı sen konyaya beni ziyarete geleceksin şimdi taaaa ağrıdan gidip gelmesi zor olur dimi ama şuracıkta dibimizde hızlı trenle iki dakkada gidilen ankara varken :)
ya ama üzülme ilginç bi tecrübe olmuş bi de işin de var artık öğrencilerin de oldu hayırlısı bakalım ilçe de değişir tayin olursun zamanla. bakanlık tamam bkalım hayırlısı haber ver taam mı bize. bak bi öğretmen de karsa atanmış. onlar bi evde 15 kişi kalıyo. o öğrencim var yeter diyo. ama o kars merkez sanırım yaa :)
Elif şimşek, Canımm teşekkür ederim duan için güzel haberleri vermek için bekliyorum bende :)
Safransarı, Tolga valla hikayeden çok bişey yok diyecem ama var valla inek var koyun var tavuk var :D Daha sık yazmaya çalışcam senin kadar olamasam da üstad dikkat ederim artık :D
Melek bahar, meleğiiiimmm senin temiz yüreğindeki dualarla ben böyle dayanıyorum, sen hep ol olur mu? Sonra ben sana geleyim çay içelim ofisinde :)
Deeeeppp, keşke benim de merkez olsaydı. Alışveriş yapamamak elimi kolumu bağlıyo kendimi bağımlıların krize girmesi gibi kriz anlarında yakalıyorum bazen :D Maaşımı alınca eminm daha mutlu ve memnun olcam :D
Sen benim hayatımda hep ol bitanemm aaa gelmezsen olmaz geleceksin tabisi :)
son yazıma baksanaaaaaa
Zor olmuş. Ama bu ilk adım. Önünüzde uzun bir meslek hayatı olacak. Yillarin cok hızlı aktığını göreceksiniz. Bunlar güzel birer anı olarak kalacak. Başkentten sonra başka bir Türkiye görmüşsünüz. Eminim farklı hayatlara dokunmuş olmak yazılarınızı daha da zenginleştirecektir. Merakla bekleyeceğim. Sevgi ve dostlukla kalın :)
deepte gördüm geldim . izmire geliyormuşsun hadi bakalım çok sevindim ;) memnun oldum bu arada :)
iki gün önce bu yazının linkini verdim ki. ya sen izmire mi tayin oldun ki. valla mıı. ne güzel. kutlarım. izmirliyim ben yaaa oleey annatırım sanaa :)
Herkese teşekkür ederim, uzun zaman geçti yorumlar için çok gec kaldım ama toplu bir teşekkürü bu güzel dileklere borç biliyorum. Azsonra da yeni postumu yayınlayacağım. hepiniz sevgiyle kucaklanıyorsunuz tarafımdan :))
neden her doğuya giden göz yaşları döker acaba..
keşke daha yaşanılası hale getirebilsek her ili her ilçeyi..
Yorum Gönder
Yorum Yapmak ister misin..?