Sedef aklına koymuştu
Serhat’ı bulacaktı ama nasıl?
Çalıştığı marketin
müdürüyle konuşmaya karar verdi. Sabah olur olmaz giyindi ve markete gitti.
“Merhaba kolay gelsin
ben müdürünüzle görüşmek istiyordum.”
“Ben yardımcı olayım.
Konu neydi.?”
“Siz değil hanımefendi
bana müdürünüz yardımcı olacak lütfen beni ona götürür müsünüz?”
“Bakın konu hakkında
bana bir şey söylemezseniz sizi müdürümüzle görüştüremem, çalışanlar ile ilgili
bir sorun mu oldu halledelim hemen”
“Siz neden beni ANLAMIYORSUNUZ?
Müdürü görmem lazım”
“ Hanımefendi sesinizi
yükseltmeyin bakın müşteriler var. Tamam madem bu kadar önemli buyrun müdürümüzün
odası burada gidelim.”
“Teşekkür ederim. Çok naziksiniz.!”
&&&
“Buyrun. Bir sorun mu
var beni görmek istemişsiniz.”
“Merhaba benim adım
Sedef uzun zamandır buradan alışveriş yapıyorum ve kısa bir süre önce burada
çalışan bir kişiyle bir yakınlaşmam oldu ama şu an ona ulaşamıyorum bana
yardımcı olabilir misiniz?”
“anlıyorum sizi ama
çalışanlarım hakkında üçüncü şahıslara bilgi veremem.”
“Bu çok önemli bir
mesele nolur anlayın beni ona ulaşmam lazım”
“Sedef hanım haklısınız
ama bende yapamam maalesef siz de beni anlayın.”
“Ona çok acil
ulaşmalıyım. Ailesi de ulaşamıyor ve çok endişeliyiz.”
“Ama Sedef hanım..”
“Bakın gerekten annesi
perişan oldu bize yardım etmelisiniz.”
“Anlıyorum peki.. Kimi
soruyorsunuz.”
“Adı Serhat.”
“Serhat mı? Ne zaman
çalıştı burada?”
“Yaklaşık iki ay önce.”
“Ben o isimde birini
hatırlamıyorum.”
“Nasıl olur? Burada çalışıyordu
adının Serhat olduğunu söyledi. Hatırlamaya çalışın.”
“Kayıtlarda da Serhat
adında birisi yok maalesef.”
“Ama ama nasıl yaa..”
“Bir dakika bir dakika
siz az önce ailesinin de ulaşamadığını söylediniz, ailesini tanıdığınız birinin
nasıl olurda adını bilmezsiniz?”
“Ben.. Teşekkür ederim.”
“Sedef hanım durunn..DURUN”
Sedef müdürün odasından
koşarak çıktı. Müdür de arkasından...
Market çalışanları ve
müşteriler olan biteni anlamaya çalışıyordu.
Sedef parkı koşarak
geçip ağaçlar arasında bir yere oturdu.
Şaşkınlıktan ölecek gibi hissediyordu. Hem
kendi yalanmış hem de adı… Bu zaman kadar koca bir yalana inanmıştı. Kocasını bomboş
bir yalan için terk etmeyi düşünüyordu…
“Ah salak Sedef yine
aldandın.. Ah akılsız Sedef ahhh.”
Saattlerce o ağacın
altında oturup kendini sorgulayan Sedef karar vermişti artık sadece kocası
olacaktı. Ona eski sadakati sürecekti. İlk zamanlara dönecekti her şey. Sadece kocası
için yaşayacaktı. Artık Serhat yoktu…
Eve geldi hemen elini
yüzünü yıkayıp mutfağa koştu. Kocasının en sevdiği yemekleri yaptı. Bir de ona sürpriz
bir pasta yaptı. Üzerine en sevdiği sözü yazdı.
Yemekleri bitirince
yatak odasına geçip hazırlanmaya başladı. Dolapta bir çok kıyafet vardı ama
giyinecek bir şey bulamıyordu.
“Ahh birazdan gelecek ama ben daha hazırlamadım
bilee.”
Kırmızı elbisesi gözüne
çarptı. Kocası çok severdi onu. “Sedefim ay parçam sen bu elbiseyle
hayallerimdeki prenses oluyorsun derdi.”
Hemen uzanıp elbiseyi
çıkardı olduğu yerden üstüne tuttu. Gerçekten de tenine en çok yakışan kıyafeti
buydu. Saçlarını taradı şekil verdi. Makyaj yaptı parfüm sıktı.
Sanki kocası
onun hazırlanmasını bekliyormuş gibi tam işi bitince kapıyı çaldı.
Son kez aynaya baktı.
Hazırdı.
….
10 Değerli Düşünce:
vay serhat vaaay..yalancının önde gideni
daha neler çıkacak nelerrrr
Hımmm yok, tahminde bulunmayacağım :))
Şaşkınliklar sizi bekliyor kahve telvemm :)
Bunu bildiğim için yorum yapmıyorum ya zaten :)?
Yakin zamanda diger bolumude yayinlarm canim :))
ya arkadaş şöle dizi film gibi bırakıyorsunya şunu deli oluyorum :)
ama artık her gün yazıyorum çok beklemek zorunda kalmıyosun ki tosbagam kızmaa :))
ayy sedef doğruyu sonunda gördü inşaallah kocası beklemediği bir tavır sergilemez
Artık mutlu olsunlar demi canım:)
Yorum Gönder
Yorum Yapmak ister misin..?